KAYIP KITA PEŞİNDE BİR DENİZCİ
Denizci Emir ,3 yıllık uzakyol vardiya zabitiydi. Gemiye gideceği kesinleştiği vakit hazırlık aşamasına geldi… o yüzden profesyonelce evraklarını tamamlıyor ,yarım kalan gündelik işlerini yoluna koymaya başlamıştı..
Çantasını hazırlamak artık onun için çok kolaydı. Dört mevsimin yaşanacağı uzak sefer bölgelerine gidecekti. Şirketi İstanbul da bulunan gri renkli rezidansa benzeyen binasının büyük bir ofis katıydı… Anlaşmalar, sözleşmeler yapılmıştı…. Alacağı maaşı, gideceği sefer bölgesi, geminin taşıdığı yük hakkında hiçbir soru sormamıştı… Çok yakın zamanda gemiye katılması gerekiyordu. Bu yüzden öncelik olarak Türkiye de tanınmış bu denizcilik şirketini tercih etmişti… Gemiye istanbulda ki bir limanda oldukça yağışlı bir günde katıldıktan sonra kamarasına eşyalarını bırakmıştı.
Gemi 180 metre uzunluğunda 65 bin tonaj kapasitesinde İstanbul da yükünü tahliye etmiş vaziyette bekliyordu. Geminin adı ARİSTO’nun altında geminin önceki ismi neredeyse halen okunabiliyordu..
Yanında çok eşya taşımasını sevmezdi. Gemideki gizemli olaylardan haberi olmadan ilk vardiyasına çıkmadan önce köprüüstünü incelemek üzere gemide dolaşmaya ve bilgi edinmeye başlamıştı. Gemi kaptanı kamarasının önünde Emir’i görünce sorar ;
-Sende kimsin?
-Emir, yeni 3.kaptanım. Acentayla beraber yarım saat önce gemiye geldim..
-Acenta siparişlerimizi getirdi mi?
-Sanırım eksik var diğer limanda gönderilecekmiş
-Hard disk gelen envanter içinde mi?
-Bu konuda bilgim yok Süvari Bey…
-Birazdan kalkacağız makinaya haber ver sonra köprüüstüne gel.
-Anlaşıldı süvari bey…
Emir Küçük kağıt parçasına ‘’hard disk’’ yazarak kamara anahtarının olduğu cebinin içine koyar…
Makine dairesine haber verilir. Bu esnada köprü üstüne çıkarken gemide bir gerilim havası hakimdir, Emir 3 yıldır gemilerde çalışmasına rağmen bu gemide farklı bir durum söz konusu olduğunu düşünür. Bu durum hoşuna gitmemiştir.
Köprüüstüne çıkar akabinde köprüyü seyire hazırlar… Bilgisayardan sesli uyarı veren mesajı fark eder gönderen Black Hawk Explorer Company ve mesajın sonunda W. R. T. 2809 yazmaktadır içeriğinde ise ‘’Süvari Bey; Seferinizde değişiklik oldu yükleme limanı Sicilya limanı bilginize. Gemi kalkışında bilgi veriniz. Capt.Anthony’’
Mesaj iletilir. Süvari oldukça şaşırır. Küba yazan kutudan önceden yarısı söndürülmüş purosunu yakar. Şirket ile telefonda konuştuğu bu liman değildir. Tekrar şirketi arayarak karşısındaki kişiyle ingilizce konuşmaya başlar …
Emir bu konuşmada gizemli bir konu olduğunu anlar. Çünkü kullanılan İngilizce kelimeler bir şeyi saklamak adınadır.. süvari, farklı İngilizce terimler kullanmayı seçmiştir…Daha fazlasını öğrenmek için kulak misafiri olacak iken süvari emire eliyle çık işareti yaparak emiri uzaklaştırır.
Kamara çıkışı 2.kaptanla karşılaşan emir 2.kaptanın rahat tavırları ve parmağındaki Amerikan denizcilik fakülte yüzüğü dikkatini çekmiştir.
-yeni gelen 3.kaptan olmalısın
-evet efendim,1 saat kadar oluyor….
-nerelisin?
-izmir..
konuşma yarım kalır…
Bu esnada süvari düşünceli bir şekilde kamaradan çıkar…
Manevra için personele haber verin!
Manevra denizdeki büyük dalgalara ve ters rüzgarlara rağmen gerçekleşir. Güverte reisi ve usta gemiciler personel salonunda güvertedeki işler üzerine görev dağılımı yaparlar iken seyire devam etmektedir. Vardiya bitmiştir. Seyirin 4.günü emir kamaraya giderken gemicinin arkadaşıyla halat kasasının yanında gizlice içinde hazine-kolombo lafları geçen konular konuştuğunu fark eder.
Emir, ingilizce dışında ileri derece ispanyolca bilmektedir. Çünkü babası ispanyol asıllıdır. Bu avantajı İngilizceyi de daha akıcı konuşmasına olanak sağlamıştır.
Emir gemideki personelin özellikle süvari ve 2.kaptanın ondan birşey sakladıklarını fark etmiştir. Emir gece vardiyasına çıktığı zaman köprü üstünün Safety malzemelerinin olduğu kabinde büyük kilitli bir kasanın yerinin değiştiğini fark eder. Ve bu kasa gizli bir bölmeden çıkartılmıştır. Herhalde geminin kıymetli evraklarının konulabileceğini düşünür ama normalde bu kasa süvari bey’in odasındadır. Ve buradaki yerde gizli bölme onu rahatsız eder…Artık birşeylerin yolunda gitmediğini anlamıştır. Süvari Bey’in lakabı kolombodur. Gemi personeli genelde kendi arasında ona kolombo diye hitap eder. 40 senedir denizci olmasıyla denizcilik camiası içinde oldukça güçlü bağlantıları olan eski denizcilerdendir.
Emir cebinden günlük görev iş planı yaptığı küçük not defterini çıkartır ve arkasına kasa? ve daha önce gördüğü W.R.T. 2809 ? yazıp tekrar cebine koyar. Gemi seyir halindeyken italyaya doğru harita masasındaki değişik varyasyonlu rotalar dikkatini çekmiştir. Emir,3 senedir 3.kaptanlık yapmasına rağmen mesleki ve teknik bilgisi yüksek bir zabittir. Boş zamanlarında dahil liman protestoları, köprüüstü cihaz manuelleri, kaptanın liman görüşleri, gemi stabilitesi gibi geniş bir arşivde dökümanlara çalışır,okur.. Her daim astronomik seyir konusunda kendini geliştirmeye çalışır. Harita üzerindeki gördüğü rota şimdiye kadar çizilmiş rotalardan oldukça farklı … Meteroloji bilgisi yüksek düzeyde, sweel şiddeti akıntılar dahil kademe kademe profesyonelce hazırlandığını fark eder. Ama bu kadar detay neden diye sorar içinden… İnmarsat-c ‘yi açıp eski mesajlara bakarak kontroller yapar. Mesajların bir kısmının şifreli bir sistemle yazıldığını fark eder. Bu şimdiye kadar görmediği bir özel tahsisli Yüksek frekans bant üzerinden gerçekleştirilmiş olup. Bu olayın arkasından gizli bilgiler olduğunu fark eder. Mesajlardan birisinin içindeki bilgiye, emir’in cihaz özelliklerini vakıf olduğu için belirli başlı kısayol yaparak kendi algoritmik yöntemi ile mesajlardan birisinin içini açmayı başarır. Ve mesajın içindeki şifreli karakter yarım bir şekilde çevirmeyi başarır.
‘’-Kaptan, pervaneye takılan cihaz için 3 ülkeden parçaları temin etmek zorundasın.(B.H.)’’
O esnada geminin makinesi arızasıyla birlikte yardımcı makine devreye girmede önce harita masası üzerinde ışığı yakmak isterken Gmdss masası üzerinde unutulmuş, küçük ebatlı mavi ışıklı bir feneri tesadüfen açar ve harita üzerindeki rotalar üzerinde anlam veremediği Check Pointleri farklı spesifik rota çizimlerini mavi ışığıyla görmüştür… Yanlarında ise değişik sembolleri içermektedir. Hemen cep telefonu ile ekran görüntüsünü alır ve ışığı kapatır. Kısa bir süre sonra enerji eski haline gelmesiyle birlikte vardiyanın sonları yaklaşılmıştır. Radar da gözükmeyen tonajı küçük askeri gemiye benzeyen bir gemi tarafından telsizden çağrı gelmiştir.
Telsiz kanalı VHF 16 dinlemesine rağmen farklı kanala geçilir.
-M/V Aristo, Burası Tiger 1
-Aristo Dinlemede devam edin lütfen…
-Eskort görevi için ilerliyoruz kaptan,tamam.(fakat Türkçe aksanı oldukça bozuktur ..)kanal frekansı oldukça bozuktur…İtalyan olduklarını düşünse hızlı konuştukları için kötü bir tahmin olmazdı…
Lokasyon olarak Yunan Adaları açığındadırlar…
İskele 45 dereceden tam yol gelen bir balıkçı çakarları ile mors alfabesi kullanarak şunları yazmaktadır.(10 Mil sonra …)
2.kaptan köprü üstüne elinde telefonla hızlı bir giriş yapar.
Emir ,Bundan sonrası bende gidebilirsin…
-Efendim, açığımızda 2 farklı gemi var birisi bizden rapor bekliyor…
Tamam, çıkabilirsin….
-Geminin AİS cihazını kapatan 2.kaptan elektronik harita da(Ecdis)varış noktası ile markalama yapıp balıkçı teknesinden gemiye adam katılacağı bilgisini teyit eder. Süvari köprüüstüne gelir …
-İkmal Noktasına ne kadar var?
-20 dakika süvari bey…
-Dümene usta gemici alma…Yeni gelen zabiti çağır…
-Anlaşıldı efendim..
-İşte bu tekne beklediğimiz an olmalı…o hdd olmazsa başaramayız.
-Güverte hazır olsun…
Tahmin edilen varış saatinde ikmal noktasına varan Aristo gemisinin kaptanı tekneyle gemiye yanaşan kişiyi denizdeki büyük dalgalara rağmen ve çarmıhın deniz seviyesine fazla indirilmesi sebebiyle biraz zor olsa da denizin ortasında gemiye katılan bu bilinmeyen kişi güverteye alarak seyire tam yol ileri olarak devam etmektedir.
Güverteye gelen yeni kişi elinde küçük siyah bir çanta vardır.3.zabit eşliğinde süvari bey’in kamarasına doğru çıkartılır.
Süvari; Hoşgeldiniz… Anthony ile konuşmuştuk bu kadar erken geleceğiniz tahmin etmedim..
Thomas: (Aksanı kötü Türkçesiyle)Evet, Kolombo… Bugün yeni rota çizmemiz gerekecek…
Süvari ; Hdd yanında mı bir aksilik oldu mu?
Thomas; Herşey planlandığı gibi gidiyor. Elimizdeki bu bilginin peşinde çok kişi var… Aradığımız yeri bulmamız için kodlar hard disk içinde… Tabi önce şu parçaları tamamlamamız gerekecek. Pervane ye takılan parçalar olmadan oraya ulaşamayız.
Süvari ; Armatörün kamarasını sizin için hazırladık…Akşam yemeğine kadar dinlenin lütfen…Güverte Reisi kamaranıza kadar eşlik edecek…
Thomas ; Kolombo, Hdd’yi kasaya koymalıyız…Ve şifreyi sadece ikimiz bilmeliyiz.
Süvari harddiski teslim alır…Thomas kaptanın kamarasından ayrılır…
Kolombo kamarasındaki telefondan 3.zabit ‘in kamarayı arayarak Slopchest ‘de kilitli tutulan notebook’u getirmesini söyler…
2.Kaptan bu esnada vardiyada sancak kırlangıçtan yakın geçilen adalara bakarak birşeyler planlamaktadır.
Emir, Slopchesten aldığı bilgisayarı kolombonun kamarasına bıraktıktan sonra köprüüstüne giderek ISM evraklarını hazırlaması gerekmektedir.
2.Kaptan ile aralarında bir diyalog başlar…
-Daha önce Sicilya adasına gittin mi?
-Hayır, Genelde italyanın batısındaki limanlara gitme fırsatım oldu.
-Neden oraya gittiğimizi biliyor musun?
-Hayır efendim
-Black Hawk Explorer aynı zamanda deniz araştırması yapan gizli bir firma orada bizi neyin karşıladığını tahmin edemezsin…Maaşını oldukça fazla verdiler değil mi?
-Evet ,olması gerekenden çok daha fazla
-Bunun bir sebebi var. Oraya vardığımızda anlayacağız. Black Hawk denilmesinin sebebini öğrenirsin yakında…
-Peki gemideki demir yükü neden?
-O sadece gemideki sistemin normal işlediğini dair göstermek için
-Bu konuştuklarımızın aramızda kalacağını biliyorsun…
-Her zaman ,tabi
-Dikkatini çeken bir şey oldu mu gemide?
-(Emir’in aklında köprüüstündeki kasa gelir ve diğer şifreli mesajlar gelir fakat söylemez.)
-Sicilya limanından önce Adriyatik denizine girmemiz gerekecek diye tahmin ediyorum. Seyir planı için acele etmesen de olur. Ecdis rotasını izle fakat değişeceğini unutma.
-Anlaşıldı efendim.
Akşam saatlerinde Kolombo, Thomas ile birlikte birlikte Hdd’ye bakmaktadırlar. Ve zor olacağını anlatır Kolombo…
-Bizden çok daha fazlasını istiyorlar. Geminin yaşını unutmuş olmalı bunlar. Yeni gemiyle bile neredeyse çok zor… Bütün bunları hesap ettiklerini düşünmüyorum. Şirketin operasyon kısmında hiç denizci kaldı mı acaba? Ayrıca pervaneye takılacak şu parçalar…Çalışacağından nasıl emin olabiliriz? Gemi için büyük tehlike yaratabilir. Üç farklı ülkeden bu parçaları temin etmek te ne oluyor?
Thomas; Kaptan sen kazanacağımızı düşün bütün bunlar hesaplandı…
Süvari Bey; Şirketin diğer gemilerine olanlardan haberin yok diye düşünmeye başlıyorum Thomas…
Ya kaybolan şu gemiye ne diyeceksin?
Thomas; Bizler denizciyiz kolombo bunu en iyi sen biliyorsun. Onlar söyler biz yaparız. Antartikaya git deseler gitmek zorundayız. Ayrıca denizden hiç bu kadar kazanmaya yakın olmuş muydun?
Kolombo: Harddiskteki mevkiye göre İlk gitmemiz gereken enlem boylam Hırvatistan-Ploce limanını gösteriyor …Bu limanda port state oldukça detaycı limanda fazla kalmamalıyız. Ayrıca pervaneye takılan bu parça nasıl elektromanyetik bir alan oluşturacak pervanenin devir sayısı bunun için yetersiz olmaz mı?
Thomas; Bunun için buradayım kolombo… O hazineyi oradan alacağız. Tiger 1 Gemisine söyle Adriyatik girişinde bize eşlik etmeyi bırakıp taranto körfezinde bizi beklesin. Eğer istediğimiz gibi gitmezse yedek planımız olmalı.2.kaptana ne kadar güveniyorsun?
Kolombo: 2 senedir onunla çalışırım işinde profesyoneldir. Kolaylık sağlayacaktır bize.
Thomas; Biliyorsun şirketin Amerika merkezi referansıyla 2 yıldır bu gemide. O yüzden ,,,her neyse.. onu sen daha iyi tanıyorsun.
Thomas: Zabitler hariç bilgi dışarı verilmesin. Uydu telefonu görüşmeleride bugünden sonra 10 gün kadar kullanılmamalı. Hadi şu işi yapalım !
Kolomba; Ne kadar bir hazineden bahsediyoruz Thomas?
Thomas ; Denizcilik tarihinin en büyüğünden kolombo…En büyüğü…
-Bu parçalar Nicola Tesla zamanında tasarlanmış en güçlü elektromanyetik parçalar tabiki o zamana göre biraz geliştirilmiş durumdalar… Biliyorsun değilmi 1943 – Philadelphia deneyini… Bunun ne için olduğunu düşünüyorsun?
Süvari Bey; Tabi o deneyin nasıl sonuçlandığını herkes biliyor.
Thomas; Öyle bilinmesi isteniyor. Biz bu deneyin uygulama kısmıyız kolombo, harekete geçilmesi gereken aşamasıyız. Fakat kullanacağımız amaç çok daha farklı dünyanın yönünü değiştirecek bu geminin aynı Mayflower gibi İngiltereden Amerikaya dünya kültürünü taşıdığını düşünebilirsin. Tabi bunu sağlarken bir kazancımızda olacak…
Süvari Bey; Anlıyorum ama bu geminin bu iş için uygun olduğunu düşünmüyorum.
Thomas ; Hesaplamalar şirketin Amerika merkezinde, üniversitedeki anlaşmalı matematikçiler tarafından algoritmaya tabi tutuldu .. Dolayısıyla bizim yapmamız gereken gidip oradan onu çıkarmak…
-Peki oluşacak radyasyon çok fazla olmayacak mı?
-Kendini tolere etmesini sağlayan bir sistematiği var deniz suyu ile birleştiği zaman zarar seviyesi optimum seviyeye çekilecek.. Bunları düşünme kaptan…Rotayı değiştir Ploce limanından ilk parçayı almalıyız.
Süvari Bey;(Köprüüstünü arayarak) – Emir rotayı Ploce-Hırvatistan limanına doğru ayarlamanı istiyorum birazdan geleceğim. Birkaç checkpoint koyman yeterlidir.
Emir; Anlaşıldı süvari bey…AİS cihazımız halen kapalı durumda açmamız gerekecek buradaki VTS’ler uyarmaya başladılar bile ne yapmalıyım?
Süvari Bey; Artık ais cihazını açabilirsin, 2.kaptanıda köprüye çağırmayı unutma lütfen…
Emir; Anlaşıldı süvari bey…
2.kaptan sancak kırlangıçtan içeri girerek… Evet başlıyoruz şimdi… Emir ya ploce limanında ayrıl yada olacakları bekle…
Emir; Kalmalı mıyım? Bu ne demek oluyor?
2.kaptan ; Eğer büyük para istiyorsan doğru gemidesin … Senin için kim referans olmuştu…
Emir ; Bana borcu olan eski bir kaptan
Süvari ; Ne borcu bu?
Emir ; Denizde kurtardığım bir denizci…
Anlıyorum şimdi…Riski unutma dediğim gibi…Bir daha hiç denize çıkmana gerek kalmayabilir.
Kolombo köprü üstündeki koltuğuna oturduktan sonra dümene bir süreliğine emir geçer…
Rapor noktalarını biliyorsun değil mi ? Burada olduğumuzu bilmeleri gerekmiyor. Mümkün olduğunca cevap verme VHF’e bir sorun olduğundan bahsederiz vardığımız limanda… Bu gemiye seni kim gönderdi bilmiyorum ama artık bu işte beraberiz.. Ya bu gemide tarihin en iyi denizcileri olarak hatırlanacağız yada tarih bizden hiç bahsetmeyecek bütün bunlara hazır mısın?
Emir: Evet süvari bey Türk bayrağımız ile bu denizlerde böyle bir sefer için bulunmaktan gurur duymaktayım…
Sancak alabanda ….
Dümen 340 da ortala…
Radardaki 6 mil çemberine girmiş bulunan 2 gemiyi raporlamayı unutma…
Anlaşıldı süvari bey…
Kayıp bir kıtayı bulabileceğimizi hayal edebiliyor musun emir…Ve bu kıtayla beraber suyun altındaki tonlarca altını ve dünyanın geleceğini değiştirebilecek tarihi kalıntıları….
-Martin eden ‘in dediği gibi ; – Gizli tapınağa giden yolu bulan, ama onu izlemeyen birisi. Bir şeyler yapabilecekken, onları yapmayan ve her zaman kalbinin derinliklerinde onları yapmamış olduğu için pişmanlık duyan; yapmanın ödüllerine ve coşkusuna özlem duyan birisiyim.
Doğa, her normal adamı olduğu gibi Martin’i de aşk amacıyla tasarlamıştı. Beni ise deniz için…
Peki hangi kıta bu yüzlerce yıl nerede olduğu biliniyor muydu? Ve neden bizim gibi personel tercih edildi?
Süvari ; Soruların cevabını kayıp kıtayı bulduğumuz zaman anlayacaksın. Hard diske göre enlem boylamları büyük bir üçgen içinde… Bunun için bize gerekli olan parçaları toparlamamız gerekiyor. Çok fazla soru sorma artık bu gemiyle 7 denizi aştım ama bu seyir için fazlasıyla düşündürücü zaten…
Bütün bunlar binlerce yıl oldu sanki güneşin gökyüzünden düştüğünü ya da tapılan bir tanrısallığın kaybolduğunu görmüştü bu kıtadakiler.. Hard diskte yazılanları okumak istemezsin.. Bizim bilgimiz buraya kadar…
Ploce Limanına etamız nedir emir?
12 saatlik bir yolumuz kaldı süvari bey, tabi akıntı istediğimiz biçimde kalırsa ve tabi ki hava raporundan farklı bir havaya girmezsek…
-Süratimiz nedir?
-16 Knot süvari bey…
Bakalım ne kadar dikkatlisin? 2.Kaptanın parmağındaki Amerikan denizcilik fakültesi yüzüğünü fark ettin mi?
Evet süvari bey…
Amerikan denizcilik fakültesinden mezun olmuş biri neden böyle eski bir gemide çalışmak ister hiç düşündün mü?
Evet efendim 2.kaptanla tanışma ve konuşma fırsatımız oldu oldukça disiplinli birisi…ve tabi bilmem gereken kadar yüzeysel bir bilgim var geminin selameti hakkında…
Anlaşıldı.. öyle bir okuldan mezunsan burada bulunmanın tek sebebi vardır emir… Daha fazla güç…
Emir burada 2.kaptana güvenmediği düşünmeye başlar süvari bey’in.. bir sessizlikten sonra…
İskele 45 derecemizdeki gemi pruvamıza doğru düşmekte süvari bey…
Telsizden niyetini öğren çatışmadan kaçın buralarda en ufak bir yakınlaşma bile yaşamamalıyız.
O esnada telsizden Aristo çağrısı yapan Castello gemisi ;
Kaptan kanal 32…Anlaşıldı kanal 32
Kaptan sizin gemide bize ait olan bir şey var onun için buradayız. Biliyorsunuz..
-Makinenizi çok ağır yola alın kurtarma botu ile yanaşacağız…
Süvari Bey;
-Burada Size ait bir şey yok negatif…
Pruvamızdan çıkmalısınız aksi takdirde gemideki guardlar devreye girecek bunu tavsiye etmiyorum. Ayrıca bize eşlik eden gemiyi fark etmişsinizdir umarım…
Konuşma kesilir… gemi radardan çıkar buna süvari bey anlam veremez…
(Diğer gemideki konuşma -evet aradığımız gemi kesinlikle bu…)
Devamı gelecek yazıda…
(Yazımıza yorum yaparak ve paylaşarak devamının daha hızlı gelmesini sağlayabilirsiniz…)
Gemi , Hırvatistan – Dalmaçya sahillerinden stabil bir şekilde tam yol olarak yoluna devam etmektedir.
Geminin ve personelinin vizyonunu tamamlayabilmesi için şirketin direktif ettiği toplanması istenilen parçaların öncelikle temin edilmesi ve ileri düzey teknoloji sayesinde bulunmayanı bulabilmek aynı zamanda dünya tarihine yön verecek bilgiyi ortaya denizin dışına çıkartmaktır.
Gemi yoluna devam etmekteyken hava durumu istenilen gibi gitmez bütün gemi personeli kamaralarındadır. Köprü üstünde vardiya zabiti elektronik harita düzeltmelerini yaptığı sırada gemi Ploce limanına oldukça yaklaşmıştır. Aristo gemisi limana yaklaştığını Liman Kontrol sistemine raporlar. Fakat giriş için demir sahasında bir süre bekletildikten sonra gemiye giriş saati verilir. Gemi istenildiği ve planlandığı gibi tüm bürokratik işlemlere uygun bir şekilde temiz bir manevrayla limana yanaştırılır. Gemiye gümrük polisleri ve diğer deniz hukuku ile ilgili kişiler gidip geldikten sonra Süvari parçayı almak için yanında emir’i ister ve akşama hazırlanması gerektiğini gerekli bağlantıları ayarladığından bahseder. Ploce limanı küçük bir limandır… Gemide göstermelik olarak tahliye operasyonu başlatılmıştır bile… Gemiciler de üstelik güzel bir limanda olmalarına rağmen liman iznini kullanan gemici sayısı sadece birkaç kişidir. Bu fazlasıyla dikkat çeker. Çünkü gemide saklanılan konuyu gemiyi terk ederek kimse kaçırmak istemez. Avrupa limanlarında işçiler genel olarakta biraz ağır çalıştıkları için geminin işi oldukça sürecek gibi durmaktadır. Güverte ışıkları açılır. Ve parça avı başlamıştır. Liman girişine simsiyah bir range rover yanaşır . Kaptan Kolombo yanına emiri alıp 2.Kaptanı gemideki yetkili zabit yaparak lumbarağzı kedi köprüsünden elinde büyük bir puro ile adeta istabuldaki dilenci vapuru gibi ağır bir şekilde yalpayarak ilerlemektedir. Gemi kaptanının ceketin yanında Smith Wesson marka Gümüş bir silah görüntüsünü fark eden emir tehlikeli bir iş olduğunu gidilecek yerden pek haz duymasada planları ve geleceği için bütün bunların tamamlanmasına yardımcı olmalıdır. Range rover ‘a yaklaştıkça emir plakanın resmi plaka olduğunu fark eder… Kaptan liman girişindeki araba içine biner kısa bir görüşmeden sonra elinde Black Hawk company ait bir zarfla emire işaret ederek onunda jeep’e binmesini söyler. Araba içerisindeki takım elbiseli kişi hiç konuşmaz , Kaptan Vidonje semtine doğru yol aldıklarını emir’e söyler… Ama bu devlet plakalı jeep emir’in hiç hoşuna gitmez bir terslik olduğunu düşünmeye ve bunu kaptana beden hareketleriyle ifade etmeye çalışır. Aradan on dakika bile geçmeden arabayı kullanan kişi telefonda italyanca konuştuktan sonra arabayı ıssız bir alana doğru çekmeye çalışırken ispanyolca bilgisi sayesinde ne konuşulduğunu anlayan emir direksiyona ters bir hareket yaparak arabanın hızlıca yoldan çıkarak çarpmasına neden olur. Kaptan ve emir şöförü etkisiz hale getirerek tren istasyonuna doğru yürümeye başlarlar. Kaptan emir’e sorar telefonda ne konuştu? Emir – Bunlar rakip olan firma kaptan… Buradan bizi çıkarmayacaklardı… Bu sırada kaptan tekrar olan biteni Black Hawk company şirketine rapor eder. Ve şirket ,kaptanın vidonje kasabasına doğru gitmesini söyler. İstasyonda bir kişinin karşılacağı bilgisini alır. Trenle kısa bir yolculuktan sonra tren artık vidonje istasyonuna gelmiştir. Burada kolombo ve emir’i karşılayan kişi genç yaşlarda bir kadındır. Beyaz yakalı diye tabir edebileceğimiz bu kişi oldukça pahalı arabası içinde kaptan ve emir ‘e kendini tanıttıktan sonra ve black hawk company’in güvenlik sorusunun cevabının kaptana ilettikten sonra buradaki yerel bir banka içerisinde pervane için gerekli olan 3 parçanın da aynı banka kasası içerisinde olduğu bilgisini alır. Kaptan bu duruma şaşırır çünkü 3 parçanın da farklı ülkelerde olabildiği bilgisine sahiptir. Durumu korumak adına aynı kasada olması onu biraz rahatlatır. Fakat bu kasa ileri teknoloji bir şifreleme sistemi ile birlikte korunmaktadır. Aynı zamanda 6 haneli bir şifre koruması vardır. Genç kadın şifre sizin gemiye daha önce iletilmişti bunu sizden başka kimse bilmiyor diye belirtir. Yerel Banka önüne varılmıştır. Eski bir banka olmasına rağmen güvenliğin yüksek olması dikkat çeker. İçeri Kaptan ve emir girdikten sonra kaptan black hawk company çalışanı olduğunu banka görevlisine söyler. Banka görevlisi güvenlik sorusunu sorduktan pasaportu inceler. Herşey doğrudur, onaylanır… Kasanın bir kişiyi alması için oldukça ağır olduğunu aktardıktan sonra banka kasanın bölümüne emir ve kaptan girerler. Önlerinden duran kasada dijital şifre yerine daha önce bilinen şifre W.R.T 209 tuşlarına bastıktan sonra üzerinden Tesla imzalı bir prototip makine ile karşılaşırlar… Fakat bu makineyi iki kişi anca taşıyarak bankadan çıkartabilirler. Artık tek yapmaları gereken gemiye doğru gitmek ve kayıp kıta ile içindeki hazineyi bulmaktır. Fakat bu parçanın bu kadar kolay çıkarabileceğini düşünmeyen emir banka önündeki bir grup silahlı takımın bir kamyonet içerisinden onları izlediklerini fark eder. Kaptana banka önünde bekleyen tehlikeli görünen kişileri gösterdikten sonra bir anda silahların hedefi olmuşlar ve ateş altında kalmışlardır. Kolomba ilerleyen yaşına rağmen güneşin altında bir anda parlayan smith wesson silahı ile 3 kişiyi oldukça uzak mesafeden vurmayı başarır fakat bu esnada şirketin genç kadın çalışanı omuzundan vurulur. Makine büyük bir gürültüyle düştüğü yerden kaldırılıp araba içerisine arka koltuğa yaralı kadın yanına konulur. Belkide artık prototip çalışmayacaktır. Emir direksiyona geçerek navigasyondan ploce port’u ayarlayarak hızlı bir çıkış yaparlar kasabadan… Emir Kaptanın bu kadar hızlı ve usta silah kullanabildiğine şaşırmış durumdayken Kaptan’ın asker emeklisi su altı komondosu olduğunu öğrenir… Tüm bunlar olurken kaptan makineyi çalıştırmak için tek kişinin gemide korumaya bıraktığı thomas olduğunu biliyordur… Thomas bunun için makine dairesinde çarkcıbaşına yapacakları pervane değişikliklerini bilgisayarından grafikler ile anlatmaktadır…. Bu arada kaptanın şifrenin açılımı emire söyler ‘’ Winner Remarkable Tesla’ ’(W.R.T) … Aristo gemisinin tersanede teslanın bu prototip makinesine özel standartlarda üretildiğini emire açıklar.. Bu esnada kaptan genç kadına ilk yardımı yapmış turnike uygulamış ve kadın kendine gelmeye başlamıştır. Genç kadın gemideki 2.kaptanın Amerikada ki rakip araştırma şirketine çalıştığını ve tek engelin onun olabileceği gemiye varıldığında bunun için hazırlı olunmasını oldukça heyecanlı bir şekilde anlatır. Kaptan ,emir ve genç kadın ploce limanına aristo gemisine varırlar… Kaptan gemiciler aracılığı teslanın prototip’i ana makine odasına taşınmasını sağlar. Genç kadın revir’e çıkartılır. Emir bu arada 2.kaptanı arar fakat gemide bulamaz… Kaptan , Thomas’a olan biteni anlattıktan sonra…Thomas gemi 15 mil açıldıktan sonra toronta körfezine gelmeden yani ‘’tiger 1’’in koruma çemberi dışında kalacaklarını , denizaltı saldırısı ve buna eşlik eden gemilerin olacağını bilgisini geminin uydu telefonundan aldığını kaptanada iletir… Bu kadar büyük bir hazinenin peşinde korsan diyebileceğimiz bu kişiler gemi seyire çıktığı zaman ateş altına alacaklardır. Thomas herşeyi çarkcıbaşına anlattığını ve bir an önce limanda otoriteye haber vermeden tahliye işlemini bırakarak ayrılmaları gerektiğini söyler… Gemi kaptanı köprüstüne gemiye hazırlamak için çıktığı vakit 2.kaptanın bilgiyi dışarıyı çıkardığını fark eder. Miyar güvertede olan 2.kaptan gemi kaptanına miyar güvertede saldırır. Aralarında büyük bir kavga yaşanır… Bu esnada martıların bir anda yüksek sesler eşliğinde kaçmasıyla 2.kaptan etkisiz hale getiren gemi kaptanı onu gemicilerle limana teslim eder. Daha fazla vakit kaybetmeden gemi pervanesine teslanın prototipi takılmıştır. Thomas tek yapılması gerekenin geminin tam yol ileri olarak belirli bir süre ilerlemesi olduğunu ve prototip üzerine enlem ve boylam kısmına hazırlanmış matematiksel değerleri girdikten sonra tek yapmaları gerektiğinin belirli bir hıza ulaşılması gerektiğini söyler. Akıntının yardımcı olabileceğini düşünür… Gemi limandan hızlı bir şekilde ayrılırken korsan gemiler etraflarını çoktan sarmışlardır bile… Uyarısız bir şekilde ateş’e mağzur kalırlar… Köprü üstündeki radar ve birçok elektronik yapı ilk saldırıda büyük hasar alır… Denizaltı büyük bir torpido attığı sırada denizdeki balina büyüklüğünde gelen bu atış tüm denizcileri savunmasız bırakır… Kaptan gemicilere güvertedeki varillerin hepsinin denize atılması talimatını verir…Bu sırada variller sudadır. Ve kaptan tramola seyri ilerleterek gemiyi birkaç parakete manevradan sancak alabanda yaparak torpido , denize atılan varilleri vurur… Ve beklenilen olur…. Kolombo ve gemisi büyük bir yıldırım sesiyle beraber açık deniz ortasında bir anda arkalarında devasa bir dalga bırakarak pervanedeki elektromanyetik tesla motoruyla açık denizde bir anda kaybolurlar… Farklı bir zaman dilimine geçerler… Gemiyi bir zaman makinesi haline getirildiğini fark eden mürettebat … Durumu anlamak için açık denize bakarlar ve tek gördükleri yer üst teknoloji diye adlandırabilecekleri büyük bir ada olur.
Thomas Kaptana dönerek kaptan başardık…
-Burası kayıp uygarlık Atlantis….
Kaptan; – Atlantis denizin altında değilmiydi ? Hangi zamandayız ? Ada üzerindeki bu yapılar da nedir?
Kaptan gemicinin birisine güvertede sorar… neler düşünüyorsun?
Gemici ; Deniz altın gibi çalkalandı üstümüzde. Yıldızlar çalkalandı. Gökyüzü altın gibi, altın martı kanadı gibi, yandı söndü üstümüzde.
Thomas: Burası gelecek kaptan … 2250 yılındayız.. Atlantis bilinenin aksine zamanda ilerleyen bir uygarlık… Burada sadece bilgi var… ve bu bilgiyi bizim zamanımıza geri götüreceğiz… Ayrıca gemiye yük ararsanız da adanın mercanlarında ki altınları gemiye mürettebatla yükleyebilirsiniz. Herkesi zengin edecek kadar altın olduğundan şüpheniz olmasın ama buradaki en önemli hazine sahip oldukları teknolojiyi yani bilgiyi kendi zamanımıza götürmek…. Bizler dünyanın yüzyıllarca konuşacağı ARİSTO gemisi ve mürettebatı olacağız….
Thomas ; Kolombo… Artık daha fazla denizde çalışmana gerek olmayacak biliyorsun….
En iyi kaptanlar hep karadadır.
Emir bu esnada geminin radarından baktığı zaman 60 mil çap içerisinde büyük bir adadan başka bir şey olmadığını farketti. GPS’e baktığında 2250 yılı yazmaktaydı… Adriyatik denizinden atlas okyanusuna geçmişlerdi…
Tüm mürettebat gelecek dünyanın bilgilerini ve devasa hazineyi yüklemek için gemiyi büyük bir mutlulukla atlantise doğru hazırladı…
Efe Kaptan