Dünyada bir çok ülkenin denizci hikayeleri mevcuttur. Avrupa’dan – Amerika’ya kadar bu hikayeler alegorik bir düşünceyle heykel, müze, gemi tipleri olarak bir form bulmuş, Denizcilikle ilgili kitaplarda bu görkem resmedilmiştir. Denizcilik tarihi ulusların geleceğini belirlemiştir. Amerika kıtasına yolculuk eden Mayflower gemisi İngiltere Plymouth limanından kalktığı zaman içindeki yolcular Amerika’nın çekirdeğini ve geleceğini oluşturmuştur. Sadece dünya ticaretinin büyük bölümü değil medeniyetler de dolayısıyla tarihler de gemiler aracılığıyla taşınmıştır. Vikingler, İskandinav ülkelerin ve Kuzey Avrupa topraklarında korsanlıklarıyla daha fazla toprak , daha geniş ülke ütopyalarında yaptıkları ağaçtan gemileriyle-keşfetmiş oldukları göksel seyir araçlarıyla denizlerde oldukça söz sahibi olmuşlardır…İngiltere gibi bir ada ülkesi bile Vikingler karşısında çaresiz kalmıştır. Osmanlının deniz korsanlarıyla mücadele etmekte zorlanıp içlerinden ünlü korsan olan Barbaros Hayrettin gibi denizcileri donanmasına alıp Kaptan-ı derya yapıp Akdeniz gibi sularda birçok deniz zaferi kazanmışlardır. Osmanlının denizlerdeki başarısı halen Piri Reis, Turgut reis isimlerle Preveze deniz savaşı gibi zaferler ile başarıları birçok ünlü denizciyle aktarılmıştır. Denizlere, Boğazlara egemen olmanın harikuladeliğinin karşılığının en büyük örneklerinden Çanakkale’nin geçilmez olduğunu Nusret gemisi başta olmak üzere bir çok denizci ispat etmiştir…
Çünkü denizler ülkelerin saldırıya açık alanları olmuşlardır. Avantaj olduğu kadar aynı zamanda gelişmeyen ülkeler için dezavantajıdır…Ülkelerin kaderini belirleyici rol almışlardır… Normandiya çıkarmasıyla Almanya’nın 2.dünya savaşında Fransa sahillerinde bozguna uğramasıyla savaşın seyrini değişmiştir. Denizcilik hakkında yüzlerce film çekilmiş ve bu zorlu tarih ve yaşanan olaylar sinematik bir biçimde aktarılmıştır…Örneğin İngiltere kraliyet donanmasının korsanlarla mücadelesini konu alan Master of Commander filmi…Karayip korsanları serisi…Ünlü İngiliz yazar Jack London’un aslında çok eski bir denizci olduğu ve bunu kitaplarında devamlı anlatması…Denizciliğin anlatılması anlaşılması ve merak edilmesi için bir çok kaynak oluşturulmuş dünyada bu konuları iyi anlamış, önemini bilenler daha çok İskandinav ülkelerinden Norveç, İsveç gibi ülkeler tersanelerinde büyük yolcu gemilerinin yapımlarıyla ilgilenmeleriyle denizcilikte millerce yol almışlardır. Milletlerinin refah seviyeleri ve iş sahaları da artmıştır…Singapur’a baktığımızda ülkenin büyük bölümünün iş sahasının ve ticaretinin gemiler aracılığıyla gerçekleştiğinizi görebiliriz. Singapur limanında 472 milyon 300 bin ton yük taşınıyor. Dünyanın en büyük liman sıralamasında ikinci sırada bulunuyor. Dünyada birçok geminin ikmal merkezi konumunda…Tabi dünya deniz ticaretinin en büyük payı ile birinci sırada Çin – Shangai limanında 505 milyon 700 bin ton yük ile gerçekleşiyor…Bunları takriben Hollanda – Rotterdam,Lousinia-ABD,Hong Kong limanları takip ediyor…
Denizciliğini gelişteren ülkeler diplomatik ilişkilerde dahil olmak üzere saygın konumdadır.Yani denizcilikle uğraşan ülkeler her zaman kazanıyorlar…Çünkü klasik bir motto‘’Knowledge is Power’’
Tabi günümüzde de bu durum geçerli denizlere hakim olan dünyaya hakim olur lafı bütün bunları tamamlar niteliktedir. Liman ve gemi teknolojilerine yatırım yapan ülkeler her zaman bunun karşılığını alacaklardır. Çünkü geleceğin teknolojisi ve bilgisi de gemiler aracılığıyla taşınacaktır…